Bayramdaaan Bayrama!..

Meşhur fıkradır, Bektaşiye sormuşlar: “Namaz kılar mısın?” Bektaşi hızlı hızlı cevap vermiş: “Bayramdan Bayrama, Bayramdan Bayrama”
“İçki içer misin?” demişler bu kez… Bektaşi ağır ağır cevap vermiş: “Akşamdaaaan akşama, akşamdaaaaaan akşama.”
……………………………………………………………..
Şimdi bayram olduğu için, konumuz akşamdan akşama yapılanlar değil tabii. Bayramdan bayrama neler oluyor, onu bir irdeleyelim bakalım…
Kurban kesmek, fakirlerin evine ve sofrasına kurban etinin girmesi, yeni elbiseleler almak bayramdaaaaan bayrama.
Mezarlık ziyaretleri… Ölen yakınlarını hatırlamak, geçmişinin izlerinin peşine düşmek. Doğduğun toprakları ziyaret etmek. Akrabalarda neler olmuş, neler değişmiş, bunları bilmek bayramdaaaaan bayrama.
Apartmanda/sitede kimler oturur, nasıl insanlar, evleri nasıldır?.. Üst katta kim yaşar, kaç çocukları vardır?.. Bayramdaaaan bayrama.
Kalp kırmak, kavga etmek, dedikodu yapmak, küsmek her gün; küs olduğunun evine gitmek, kırgınlıkları unutup barışmak bayramdaaaan bayrama.
Ülkeyi biz ve ötekiler diye ayırmak, kendi görüşünde olmayanları susturmak; dili, dini, cemiyeti, cemaati, mezhebi farklı diye dışlamak, dalaşmak, sataşmak her gün; “Ülkenin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var” diye hamaset yapmak bayramdaaaan bayrama.
Aile ve akraba ziyaretinde anne tarafına ve annenin sevdiklerine gitmek, kucaklarına atılmak her gün; Baba tarafına çekinerek gitmek, zorla el öpmek bayramdaaaan bayrama.
Sevgiliyi aramak, saatlerce konuşmak, her gün ne kelime, her saat; uzaktaki aileyi aramak, hatırlarını sormak bayramdaaaan bayrama.
İşimi yapsın diye koca koca adamlara rüşvet vermek her gün; beni daha çok sevsin diye küçük küçük çocuklara büyük büyük harçlık vermek bayramdaaaan bayrama.
Fakirin fukaranın hayat şartlarını daha da kötüleştirmek, işsizlik, adamsızlık, sahipsizlik, yoksulluk batağında debelenmelerine ses çıkarmamak her gün; iki parça et ve üç otuz kuruşluk sadaka ile kendini bağışlatmak, cennetlik olduğunu düşünmek bayramdaaaan bayrama.
Çalışma günlerinde bayram tatilinin hayalini kurmak her gün; tatilde işi özlemek asla!..
Kurban kesmek bayramdan bayrama; kazaya kurban gitmek her gün.
Hırsının kurbanı olmuş liderler uğruna, gencecik fidanları anlamsız bir savaşa kurban etmek her gün.
“Aşkım, aşkitom” demenin etkisi yüzeyde; “kurban olurum sana” demenin anlamı taa yürekte.
Bayram ziyareti yerine tatil beldelerine koşmak bayramdan bayrama; tatil yerine aile ziyaretine gitmek ölümden ölüme.
…………………………………………………..
Şu bayrama sakladığınız güzellikleri her gün yaşasak; bıkmadan, usanmadan. Hırslardan, egolardan arınarak ve yarın ölecekmiş gibi yaşayarak hayata baksak… Kollarımız tüm kainata açık, herkese uzansa…
Sevilmekten öte sevmeyi denesek, kırılmadan önce kırmamayı öğrensek… Almadan önce vermeyi bilsek…
Tıpkı bizim kuşağın marş haline gelmiş o unutulmaz şarkısındaki gibi:
“Şu dünyadaki en mutlu kişi, mutluluk verendir Şu dünyadaki sevilen kişi, sevmeyi bilendir Şu dünyadaki en bilge kişi, kendini bilendir Şu dünyadaki en soylu kişi, insafa gelendir.
Şu dünyadaki en olgun kişi, acıya gülendir Şu dünyadaki en zengin kişi, gönül fethedendir Şu dünyadaki en üstün kişi, insanı sevendir Şu dünyadaki en soylu kişi, insafa gelendir.
Bütün dünya buna inansa, bir inansa Hayat bayram olsa İnsanlar el ele tutuşsa, birlik olsa Uzansak sonsuza.”
Hayatınızın bayram olması dileklerimle, en güzel bayramlar.
Nejat Gümüş

Kiltaş 'ın online kataloğunu incelemek ister misiniz ?

KİLTAŞ REFRAKTER MALZEME SAN. A.Ş.

Tel : 444 3 012 Tel : +90 212 332 30 20 Fax : +90 212 332 08 15
Fevzipaşa Mahallesi Yürek Sokak No:10 Değirmenköy/Silivri/İSTANBUL

KİLTAŞ Refrakter Malzeme San. A.Ş. 
Copyright 2020 Her Hakkı Saklıdır.