Bugünlerde herkes Kiltaş’ın elma figürlü masa üstü promosyonunu konuşuyor. “Yarım Elma, Gönül Alma” niyetiyle dostlarımıza hediye ettiğimiz bu küçük promosyon farklı tasarımıyla dikkat çekti. “Böyle bir proje nerden aklına geldi?” diye soran dostlar da var…
Newton gibi, yorulmuş, bir ağacın gölgesinde uyuyakalmıştım ve ağaçtan başıma düşen kocaman, kıpkırmızı bir elma aklımı başıma getirdi demek isterdim ama öyle değil… Ancak itiraf etmeliyim ki, elma cidden insanın yaratıcılık güdülerini tetikliyor, ilham veriyor.
Belki de bu yüzden, reklam dünyası her yıl en yaratıcı reklamları seçmek ve ödüllendirmek için düzenlediği yarışmaya “Kristal Elma” adını verdi.
Gülgiller familyasından olan elma, dünyanın en çok tüketilen meyvesi olarak dikkat çekiyor. 25 türü ve tam 6 bin çeşidi var. Anayurdu önce Kuzey Anadolu, sonra Asya. Türkiye’de de iklimi uygun her yerde üretiliyor; üstelik kişi başına 20 kg ile dünyanın en çok elma tüketen ülkelerinden biriyiz. Türkçedeki asıl adı “Alma”, kırmızıdan geliyor…
Hiç düşündünüz mü, kutsal metinlerde, mitolojik eserlerde, masallarda elma neyi simgeliyor? Elma ile ne anlatılmak isteniyor? Neden hep elma kullanılmış? Elmanın tercih edilmesinden, elde edilmesinden sonra nasıl bir değişim başlıyor?..
Yaratılış efsanelerinde, insanın cennetten kovulmasının nedeni, yasak ağaçtan yedikleri yasak meyve, yani elmadır.
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalında, Cadı Kraliçenin ödül olarak sunduğu kırmızı elma, onun hayatını değiştirecek olaylara sebep olmasını sağlar.
Ve masalların sonunda gökten düşen üç elma vardır.
Okullarda öğretilen “çalışan kazanır, elması kızarır”da elma, okumayı sökmek, yazmayı öğrenmektir.
“Elma dersem çık, armut dersem çıkma” sözünde elma, şimdi burada ol ve mücadele et anlamını taşıyor.
İnsan anatomisinde de karşımıza Adem Elması çıkıyor. Adem Elması gırtlak çıkıntısıdır. Genelde erkeklerde görülür. Erkeklerde ergenlik döneminde oluşmaya başlar. Yutma sırasında yukarı çıkar, daha sonra aşağı iner. Sanki Hz. Adem’in o elmayı gerçekten yediğinin bir kanıtı olarak var olmuştur.
Yerçekimi Yasası Isaac Newton’a ait. Bu yasa hep elma ile hatırlanır. Isaac Newton, tüm zihni ve düşünceleriyle bu yasaya konsantre olduğu bir anda kafasına düşen bir elma ile yerçekimi teorisinin canlanması aynı zamana denk gelir.
Her yaşa, her topluma ve her coğrafi konumda bilinen elma meyvesinin kullanılma amacı budur. Simge olarak elmanın kullanılması, insan düşünce yapısında daha kolay şekillenebilmesi ve daha kolay anlaşılabilmesi içindir. Kısacası elma ödüldür, tercih etmek ise insan iradesine ve seçme özgürlüğüne kalmıştır. Her seçimin sonrasında bir değişim meydana gelmesi ve insanın sonuçlarını yaşıyor olması anlatılmıştır.
Yunan mitolojisine göre, tarihte yapılan ilk güzellik yarışmasının ödülü de altın bir elma imiş. Zeus’un karısı Hera, kızları Athena ve Aphrodite arasında gerçekleşen bu yarışmada, en güzel olanı belirlemesi için zavallı bir çoban olan Paris’in yanına gitmişler. Paris, Athena ve Hera’nın gösterişli kıyafetlerinden değil, Aphrodite’in büyülü güzelliğinden etkilenmiş ve altın elmayı ona vermiş.
Tabii bir de “bir elmanın yarısı” sözü var. Birbirinden ayrılamayan, eşit güce sahip iki insan, iki sevgili için söylenir…
Elma, sözün ve kararın ifadesi olduğu gibi yine tohumlarının büyüdüğü her toprakta sevgiyi, güzelliği, şansı, bolluk ve bereketi, bilgeliği, cazibeyi sembolize etti.
Elma tam bir A ve C vitamin deposu… Sağlığa en faydalı besinler arasında kabul edilen elma Alzheimer ve Parkinson gibi zihinsel bozukluklara, nefes yolları hastalıklarına ve diş çürümelerine iyi geliyor. Araştırmalar elmanın prostat ve akciğer kanseri riskini azalttığını gösteriyor. Bundan başka zengin lif içeriği kalın bağırsak faaliyetlerine yardımcı oluyor. Kalp hastalıklarında, kolesterolün kontrolünde çok etkili.
100 gramında 59 kalori bulunan elma bu yönüyle gerçek bir diyet ürünü sayılıyor. Elmanın içinde yağ yok. Spor yapanlar için vazgeçilmez bir yiyecek. Spordan önce tüketilince enerji veriyor, spor esnasında tüketilince mineral eksikliğini gideriyor, spordan sonra tüketildiğinde ise toksinlerin atılmasını kolaylaştırıyor.
İçerisindeki zengin potasyum ve az sodyumdan dolayı elma vücudu dinlendiriyor. Böbreklerin temizlenmesini sağlıyor, kan şekerini kontrol altında tutuyor, baş ağrısına, romatizmaya, gribe, uykusuzluğa iyi geliyor, yüksek tansiyonu düşür.
Elma biçiminde tatlı bir promosyon verelim dedik, söz nereden nereye geldi.
Sözün özü, gökten üç elma düştü: Biri bu yazıyı okuyanlara, biri anlatana, diğeri ise tüm zihinlerde bir ışık olabilmesi dileği ile….
Saygılarımla.
Nejat Gümüş